Fikrinize veya Girişiminize Asla Aşık Olmayın!

girişimciBu başlık sizi işinizi sevmemeye yöneltmekle yanıltmasın. Sadece işinize girişiminize aşık olmamalısınız dedim. Fikir aşamasından başlayarak uygulamanın da ötesine getirdiğiniz, gecenize gündünüze kattığınız ve her an onu düşündüğünüz yani girişiminizden bahsediyorum ve sakın aşık olmayın, ona delicesine değil profesyonelcesine bağlanın. Aşık olmak, size onun hatalarını göstermeyebilir ve çevrenizden gelen sesleri duymanıza engel olabilir.

Fikrinizin veya Girişiminizin hatalarını görmek istiyorsanız, onu geliştirmek istiyorsanız; eleştirel bir yaklaşım sergilemeyi de bilmeniz gerekiyor. Kimsenin kız arkadaşına veya sevdiğine laf söyletmediği gibi bir huy takınmaktan kaçının. Hayata geçirilen tüm projelerin ilk günü ile bugünü arasında dağlar kadar fark vardır.

Gerçek Girişimci’nin çevreden gelen seslere bir kulağı açık diğer kulağı kapalıdır. Beynine giren o ses orada kalır ve üzerinde gerçekten sesteki ayrıntıda sunulan eleştirinin doğru bir yaklaşım olup olmadığını aklında sentezler ve karar verir. Sonra çevresinde girişimiyle alakalı bilgisi olan insanlara, sonrasında girişimiyle alakalı hiç bilgisi olmayan konuyla alakalı bilgili insanlara danışır; sonuca varır, eyleme geçirir.

Diyorum ya! Fikrinize, Girişim’inize… sahip çıkın ve her ne olursa olsun ondan vazgeçmeyin. Ancak yeri geldiğinde onu karşınıza alın ve geliştirmek için tüm hatalarını dökün. Bundan birşey olmaz demeyin, olur elbet. Ve aklınızdakini insanlara açmaktan korkmayın. Fikrim çalınır korkusu; bu zamana kadar birçok fikrinin doğmadan hayata veda etmesini sağlamıştır veya hiç bir adım bile ileriye gidememiştir.

Güncel İçerikler